28 Nisan 2013 Pazar

FİZİKSEL RİSK ETMENLERİ

FİZİKSEL RİSK ETMENLERİ
ü  İşyeri ortam faktörleri;
1-         Fiziksel Faktörler
2-         Kimyasal Faktörler
3-         Biyolojik faktörler
4-         Ergonomik faktörler
5-         Psikososyal faktörler
İŞYERLERİNDEKİ FİZİKSEL RİSK ETMENLERİ
ü  Gürültü
ü  Titreşim
ü  Termal Konfor
Ø  Nem
Ø  Sıcak
Ø  Soğuk
Ø  Isıtma
Ø  Havalandırma
Ø  Aydınlatma
ü  İyonize ve Noniyonize Işınlar
ü  Alçak ve Yüksek Basınç
GÜRÜLTÜ
ü  Ses ;Gaz, katı ve sıvı cisim moleküllerinin, hava basıncında yaptıkları dalgalanmaların, kulağa etkisiyle oluşan bir duygu (enerji-dalga)’dır.
ü  sesin dalga boyu (λ) (cm)
Arka arkaya gelen iki sinüs tepe noktası arasındaki toplam uzaklığa, dalga boyu denir.
ü  sesin periyodu (t)(sn)
Bir dalga boyu için geçen zamana periyot denir.
ü  sesin frekansı (f)(1/sn&hertz-hz)
Birim zamandaki dalga sayısına frekans denir.Uzun dalgalar düşük frekansa, kısa dalgalar yüksek frekansa sahiptir.
ü  sesinhizi(m/sn)
Sesin hava ve su gibi değişik  ortamlarda birim zamanda aldığı yola sesin hızı denir.Sesin hızı yayıldığı ortamın sıcaklığına ve yoğunluğuna bağlıdır.
ü  ses basıncı (bar - newton/cm²)
Sıkışma ve genleşme arasındaki basınç farkına ses basıncı denir.
ü  sesingücü(w)
ses kaynağından bir metre (1m) uzaklıktaki ses basıncına sesin gücü denir.
ü  sesinyoğunluğu (w/m²)
ses gücünün belirlenmiş birim zamanda birim alana düşen miktarına sesin yoğunluğu denir.  işitilebilen en düşük  ses yoğunluğuna işitme eşiği denir.
ü  sesyoğunlukdüzeyi(bell-db)
birim alandaki ses yoğunluk düzeyinin ölçülmesine ses yoğunluk düzeyi denir.
ü  sesinşiddeti
sesin yoğunluk düzeylerine sesin şiddeti denir.aynı sürede daha çok dalga üreten ses kaynağının frekansı daha fazladır. Kulağımız için yüksek frekanslı (ince-tiz) sesler, alçak frekanslı (kalın-pes) seslerden daha zararlıdır
Genliği derin olan ses, şiddetlidir.
ü  gürültünün tanımı;
ü  ILO: “İşitme kaybına yol açan, sağlığa zararlı olan veya başka tehlikeleri ortaya çıkaran bütün seslerdir.”
ü  ÇB: Gelişi güzel, arzu edilmeyen, istenmeyen, rahatsız edici sestir.”
Endüstrideki gürültü ise; işyerlerinde çalışanların üzerinde fizyolojik ve psikolojik etkiler bırakan ve iş verimini olumsuz yönde etkileyen sesler olarak tanımlanabilir.
ü  Duyma Eşiği: İnsan kulağının ilk uyum sağladığı ses şiddeti 0 (sıfır) dB’dir. Buna duyma eşiği denir.
ü  Ağrı Eşiği: İnsan kulağının dayanamadığı ses şiddeti ise 140 dB’dir. Buna ağrı eşiği denir.
ü  İşitilebilir Frekans Aralığı: İnsan kulağı 16-20.000 Hertz olan sesleri işitilebilir.
ü  MaruziyetSınır Değeri LEX, 8h=87dB(A)
ü  En YüksekMaruziyetEtkin DeğeriLEX, 8h=85dB(A)
ü  En DüşükMaruziyetEtkin DeğeriLEX, 8h=80dB(A)
ü  Gürültü ölçme cihazları, anlık gürültü ölçme cihazları, ortam dozimetreleri ve kişisel dozimetreler şeklinde düzenlenmiştir.
ü  GÜRÜLTÜ KAYNAĞINDA ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
·         Kullanılan makinelerin, gürültü düzeyi düşük makineler ile değiştirilmesi,
·         Gürültü düzeyi yüksek olarak yapılan işlemin, daha az gürültü gerektiren işlemle değiştirilmesi,
·         Gürültü kaynağının ayrı bir bölmeye alınması,
ü  Gürültünün sebep olduğu işitme kaybı tipleri
            1- İletim tipi işitme ;kaybı kulak zarında ve orta kulak kemiklerinde
            2- Algı ipi işitme kaybı; iç kulakta duyma hücrelerinde
ü  GÜRÜLTÜLÜ ORTAMDA ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
·         Makinelerin yerleştirildiği  zeminde, gürültüye ve titreşime  karşı yeterli önlemlerin alınması,
·         Gürültü kaynağı ile gürültüye  maruz kalan kişi arasına  gürültüyü önleyici engel koymak,
·         Gürültü kaynağı ile gürültüye maruz kalan kişi arasındaki mesafeyi artırmak,
·         Sesin geçebileceği ve yansıyabileceği duvar, tavan, taban gibi yerleri ses emici malzeme ile kaplamak,
ü  GÜRÜLTÜYE MARUZ KALAN KİŞİDE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
·         Gürültüye maruz kalan kişinin, sese karşı iyi izole edilmiş bir bölme içine alınması,
·         Gürültülü ortamdaki çalışma süresinin kısaltılması,
·         Gürültüye karşı etkin kişisel koruyucu kullanmak,
ü  TIBBİ KORUNMA (Koruyucu-Önleyici)
·         Gürültülü işlerde çalışacakların işe girişlerinde odyogramları alınmalı ve sağlıklı olanlar çalıştırılmalı,
ü  İş  kazalarının  önlenmesinde kesin denilebilecek, yeterli  önlem alınabiliniyorsa, gürültülü işlerde doğuştan sağır ve dilsizlerin çalıştırılması da düşünülebilir,
ü  Gürültülü işlerde çalışanların, her altı ayda bir odyogramları alınmalı ve işitme kaybı  görülenlerde  gerekli tedbirler alınmalıdır.
ü  Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedi buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik 15.04.2004/25434 Madde:4-u
«İşçiler gürültü düzeyi 85 dB’li aşan işlerde günde ancak yedi buçuk saat çalıştırılabilir. Fazla çalıştırmak yasaktır.»
ü  Endüstride,  gürültünün  sebep olduğu işitme kayıpları da fiziksel etkenlerle olan meslek  hastalıkları grubuna giren bir  meslek hastalığıdır.
·         Gürültü zararlarının meslek hastalığı sayılabilmesi için; gürültülü  iş’te en az iki yıl,
·          Gürültü şiddeti sürekli olarak 85 dB.’ İn üstünde olan  işlerde en az 30 gün çalışmış olmak gereklidir.
·         Yükümlülük süresi 6 aydır. 
TİTREŞİM
ü  Titreşim (vibrasyon): Mekanik bir sistemdeki salınım hareketlerini tanımlayan bir terimdirTitreşimin özelliğini, frekansı, şiddeti ve yönü belirler
ü  Tüm vücudun veya el ve kolların titreşime maruziyeti sonucunda oluşan etki;
·         1.Titreşimin frekansına,
·         2.Titreşimin şiddetine,
·         3.Titreşimin yönüne,
·         4.Titreşime maruz kalınan süreye,
·         5.Titreşimin uygulandığı bölgeye-büyüklüğüne,
·         6.Titreşime maruz kalan kişinin yaşına, cinsiyetine ve kişisel duyarlılığı ile genel sağlık durumuna bağlıdır
ü  Birim zamandaki  titreşim sayısına, titreşimin frekansı denir.
ü  Titreşimin  oluştuğu  ortamda, titreşen enerjinin hareket yönüne  dik, birim alanda, birim zamandaki akım gücüne, titreşimin şiddeti denir.
ü  El-Kol titreşiminde 1-1000 Hz frekanslar hissedilir.
·         8 saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri 5 m/s²
·         8 saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet etkin değeri 2,5 m/s²
ü  Tüm vücut titreşiminde 1-80 Hz frekanslar hissedilir.
·         8 saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri 1,15 m/s²
·         8 saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet etkin değeri 0,5 m/s²
ü  İşçi sağlığı bakımından önemli olan titreşim, frekans bantlarına ayrılarak vibrasyon detektörü ile ölçülür.
Titreşim, vücuda yayıldığı nokta veya bölgeye en yakın yerden ölçülür.
ü  Titreşimden oluşan meslek hastalığının yükümlülük süresi 2 yıldır.
RADYASYON
ü  Atomlardan, güneşten ve diğer yıldızlardan yayılan enerjiye radyasyon enerji denir. Radyasyon enerjisi ya dalga biçiminde ya da parçacık modeli ile yayılırlar.
ü  İşyerlerinde radyasyonun kullanılmasını ve denetlemesini «Türkiye Atom Kurumu» yapar?
ü  Gama Işınları; Uzaydan gelen ve çok hızlı, temel parçacıklardan oluşan kozmik ışınlardan sonra en kısa dalga boyundaki radyasyonlar gamma ışınlarıdır. Gamma ışınları hem uranyum ve radyum gibi doğan radyoaktif maddelerin parçalanmaları sırasında hem de bir nükleer reaktörde ya da bir atom bombası patlatıldığında atom çekirdeklerinin parçalanmasıyla meydana gelir,
ü  Morötesi (UV) ışınları : Güneş ışını içerisinde bulunduğu gibi yapay olarak da meydana getirilebilir. X-ışınlarına göre dalga boyları daha uzundur. Morötesi (UV) ışınların dalga boyları: 1-1000nm
ü  Görünür ışınlar:Görünür ışınların dalga boyu 400nm’nin  altında olan mor ışıktan yaklaşık 740nm dalga boyundaki kırmızı ışığa kadar uzanır.
ü  Kızılötesi (IR) :Güneş ışınlarındaki ısı kızıl ötesi ışınlardan kaynaklanır.
Kızılötesi ışınların (IR) dalga boyları: 740-100.000nm
ü  Radyo dalgaları :Kızılötesi ışınların ötesindeki bölgede, dalga boyları daha uzun olan bütün radyo dalgaları yer alır. Bu ışınların dalga boyları birkaç milimetreden 1km’ye kadar uzanır.
ü  Alfa ışınları; helyum atomunun pozitif yüklü çekirdeğidir.Yapay olarak meydana getirilebildiği gibi teknolojinin gereği olarak istenmediği zaman yan ürün olarak (elektron tüplerinde olduğu gibi) ortaya çıkabilir
ü  Beta ışınları; negatif yüklü hızlı elektronlardır. Yapay olarak izotop elde etmekte hızlandırılmış elektronlar kullanılır. Elektron tüplerinde de katottan anoda elektron akışı vardır. Bu elektronların bir kısmı anoda gitmeyip yön değiştirerek açığa çıkabilirler.
ü  Nötron ışınları; atom çekirdeğinde bulunan yüksüz parçacıklar olupNükleer çekirdek bölünmesi ve reaksiyonları sırasında meydana gelirler
ü  Proton ışınları; atom çekirdeğinde bulunan ve pozitif elektron yüklü partiküllerdir. Bu ışın da nükleer çekirdek bölünmesi reaksiyonları sırasında meydana gelir.
ü  Radyasyonun insan vücuduna etkileri
·         Alfa ışınları, ağır parçacıklar olup çok uzağa gidemezler. Havada yaklaşık 5cm’lik mesafedeki bir kağıt tabakasını veya alüminyum levhayı geçemezler.  Bu nedenle çevreden gelebilecek alfa ışınları önemli bir tehlike oluşturmazlar. Ancak, kaynağından çıktıklarında hücreler üzerinde çok zararlı etkiye sahiptirler. Solundukları veya yutuldukları zaman zararlıdırlar
·         Beta ışınları, madde içine fazla nüfuz etmezler. Bu ışınlar, cilt üzerinde yanık etkisi meydana getirirler ve kas içine birkaç mm mesafeye kadar etki ederler.Beta ışınlarının yutulması ve solunması tehlikeli olabilir.
·         Nötron ışınları oldukça tehlikelidir. Vücudun derinliklerine girebilirler. Doku hücrelerinin otom çekirdekleri içerisine nüfuz edebilirler. Bu nedenle dokulara zarar verirler.
·         Proton ışınlarıvücudun derinliklerine girebilir ve dokulara hafif derecede nüfuz edebilir. Bu nedenle vücuda zararlıdır.
·         Gama Bu ışınlar canlılar için zararlıdır. Dokulara derinliğine girerler ve tahrip ederler. Tıpta kanserli hücreleri yok etmede, araç ve gereçlerin mikroplardan arındırılması gibi yararlı işlerde de kullanılır
·         X-ışınları, vücuda derinlemesine kolayca girebilir ve dokulara nüfuz ederek tahrip edici etki gösterir. X-ışını, tıpta iç organların ve kemik yapının izlenmesinde çok sık kullanılır.
·         Morötesi ışınlar (UV);derinin yüzey hücreleri ve gözün kornea tabakası üzerine etki yapar. Deri (güneş yanığına benzer yanıklar, pigmentasyon, ekzema, sivilce, deri kanserleri)Gözlerde (göz sulanma-yanma, kaşıntı, ağrı, konjonktivit, iritis, kornea ülseri ve kalıcı körlük)
·         Kızıl ötesi. Bu ışınların şiddetine maruziyet süresine ve ışına maruz kalan vücut bölgesine bağlı olarak deri yanıkları, katarakt gibi bazı göz hastalıkları da meydana gelebilir. Bu ışınlar vücuda kolayca girer ve aşırı ısı verirler. Vücudun açık kısımları ısınır ve fiziki gerginlik olur
ü  Radyasyondan korunma
·         Mühendislik önlemleri önceliklidir. Yetersiz kalan durumlarda ek olarak uygun göz korumasıSınıf 3 ten itibaren kullanılmalıdır.
·         Cilt koruması kıyafetler sınıf 4 için yanmaz olmalı, eldivenler sık dokuma ve opak olmalıdır.
·         Koruyucu kremler, bariyerler, havalandırma…
 
ü  Kaynak işlemi esnasında oluşan ark enerjisinin yaklaşık %15’i ışın şeklinde ortama yayılmaktadır. Bu ışınların %60 IR, %30 görünür ve %10’u ise UV ışınlarıdır
ü  Tanı ;Dıştan etki yapan ışınların ölçülmesi için parsiyel global dozimetre,İç kontaminasyonun ölçülmesi için total veya parsiyelbeden spektrometresi yapılır.
BASINÇ
ü  Birim alana yapılan kuvvete basınç denir. Birimi Bar & Newton/cm²’dir.
Normalde 4 N/cm²’lik  basınç değişimi organizmada rahatsızlık hissi dışında herhangi bir sağlık sorunu oluşturmaz.
ü  Basıncının düşmesi nedeniyle, normal atmosfer basıncı altında dokularda erimiş olan gazlar serbest hale gelir ve vücutta;
·         Çeşitli organlarda karıncalanma,
·         Kol ve bacaklarda ağrılar,
·         Bulanık görme,
·         Kulak ağrıları,
·         Vücuttaki oksijenin parsiyel basıncının düşmesi sonucu anoksemi (Kanda O azalması), taşikardi görülebilir.
·         Basıncın 4 atmosferi aşması halinde, kişi solunum ile fazla azot alacağından, azot narkozu içine düşebilir ve vücutta;
·         Karar verme-düşünme, istemli hareketlerde kötüleşme
·         Şuur çekilmesi,
·         Kişi normal basınca döndüğü takdirde bu belirtiler hemen kaybolur.
·         Oksijen parsiyel basıncının artması ileri safhada komaya sokar,
ü  Düşük ve yüksek basıncın işçiler üzerinde meydana getirdiği olumsuz etkiler bir meslek hastalığıdır.
Basınç değişikliği nedeni  ile  görülen  akut  hadiselerde yükümlülük süresi 3 gün, diğer hadiselerde ise, yükümlülük süresi 10 yıldır.
ü  Başınçlı yerlerde çalışacak işçiler;
Ø  Genç ve tecrübeli olmalı,
Ø  Obez ve alkolik olmamalı,
Ø  Kronik solunum sistemine hastalıkları olmamalı,
Ø  Akut KBB yakınmaları olmamalı,
Ø  Tam sistemik muayene yapılmalı,
Ø  Akciğer ve sinüs grafileri çekilmeli,
Ø  Büyük eklemlerin işe girişte ve periyodik muayenede radyolojik incelemeleri yapılmalı,
Ø  İncelemeler işçi işten ayrıldıktan sonra da 2 yıl tekrarlanmalı,
Ø  Basınç altında kazaya uğrayanlar ile hastalananlar yeniden işe döndürülmemeli,
Ø  Basınç altında çalışanlar çok iyi eğitilmeli,
ü  İSG Tüzüğü Madde: 82
Ø  Dalgıç odalarında, şahıs başına saatte en az 40m³  hava sağlanacak ve bu havadaki CO miktarı %0,1’i geçmeyecek,
Ø  Bir dalgıç 22m’den fazla derinliğe bir günde 2 defadan fazla dalmayacak ve bu 2 dalış arasında en az 5 saat geçecek,
Ø  Dekompresyon zamanı, dalma derinliklerine ve basınca göre, iyice ayarlanacak ve durum, iyi işleyen kontrollü ve hassas yazıcı bir manometre ile izlenecek,
Ø  Bu gibi işlerde çalışacak işçiler, işe alınırken, klinik ve laboratuvar usulleri ile genel sağlık muayeneleri yapılacak ve özellikle;
§  EKG
§  Akciğer fonksiyon testleri
§  Kalp-dolaşım,
§  Kemik sistemi …. İncelenecek,
Ø  İşe girdikten 15 gün sonra adaptasyon muayeneleri yapılacak,
,
 
TERMAL KONFOR
ü  Radyant ısı, ısı kaynaklarından ışıma yolu ile yayılan ısı olup, glop termometre ile ölçülür
ü  Havanın nemi(psikrometre) veya higrometreler ile ölçülür. Psikrometre, haznesine ıslak bez yerleştirilmiş bir çift termometreden oluşur.
ü  Hava akım hızı, kata termometreler veya anemometreler ile ölçülür.  Pervaneli veya ısıya duyarlı elemanlı olan tipleri vardır. 
ü  Yüksek sıcaklığın sebep olduğu rahatsızlıklar:
§  Vücut sıcaklık regülasyonunun bozulması ile, vücut sıcaklığının 41 dereceye kadar ulaşması sonucu, ısı çarpması olur,
§  Aşırı terleme nedeni ile kaslarda ani kasılmalar şeklinde ısı krampları olur,
§  Aşırı yükleme sonucu tansiyon düşüklüğüne, baş dönmesine yol açan ısı yorgunlukları olur,
§  Ayrıca, yüksek sıcaklık kaşıntılı kırmızı lekeler şeklinde deri bozukluklarına, moral bozukluklarına, konsantrasyon bozukluklarına ve aşırı duyarlılık ile endişeye sebep olabilir.
ü  Termal konfor bölgesi; İnsanların iş yapma ve faaliyetlerini sürdürme açısından en rahat durumda oldukları termal konfor koşullarının üst ve alt sınırları arasındaki bölgedir.
ü  Bunalım bölgesi; İnsanların vücutlarından ısı atmalarının güçleşmesi sebebiyle, hava akımı olmayan bir ortamda bunalma hissettikleri sıcaklık ve bağıl nem kombinasyonları bölgesidir.
ü  TKB ETKİLEYEN FAKTÖRLER
§  Ortam sıcaklığı,
§  Ortamın nem durumu,
§  Ortamdaki hava akımı,
§  Yapılan işin niteliği (hafif iş, orta iş, ağır iş),
§  İşçinin giyim durumu,
§  İşçinin yaşı ve cinsiyeti,
§  İşçinin beslenmesi,
§  İşçinin fiziki durumu,
§  İşçinin genel sağlık durumu
ü  Termal  radyasyondan  korunmanın en iyi yolu, çalışanla kaynak arasına ısı geçirmeyen bir perde koymaktır.
Ancak, konulan perde ısıyı yansıtmıyorsa, ısıyı absorblayarak ısı kaynağı haline de gelebilir
ü  Radyant ısıdan korunmanın iki yolu vardır:
·         Radyant ısı siperi kullanmak; Radyant ısı siperleri doğrudan kontrol edilmeyen, erimiş maden veya cam külçeleri gibi maddeler kullanılır. Bu siperler (koruyucular) madeni levha (alüminyum folyo, alüminyum levha gibi) paravana gibi radyant ısı kaynağı ile işçilerin arasına yerleştirilen koruyuculardır
·         Isı radyasyonu kontrolü için yeterli olabilecek bir metot da sıcak cisimlerin yüzeylerini düşük radyasyon parametreli maddeler ile boyamak veya kaplamaktır
Ülkemizde, işyerlerinde termal konfor şartlarının ölçülmesi büyük ölçüde;  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi (İSGÜM) tarafından yapılır

1 yorum:

  1. Faydalandım...

    Teşekkürler...

    Serkan Yücel.
    C Sınıfı İSG Uzmanı

    YanıtlaSil